PİŞMANLIK
Yürüyorum. Gecenin bu soğuğuna aldırmadan yürüyorum. Hissediyorum. Artık içimdeki bu acıyı taşıyamayacağımı hissediyorum. Yaşadıklarım, tüm acılarım, tüm duygularım beni ele geçiriyor başka hiç bir şey düşünemiyorum. Kaç saattir yürüdüğümü bilmiyorum ama biliyorum ki son bir kaç aydır yürüdüğüm sokaklardayım. Ayaklarım istemsizce beni hep bu sokaklara getiriyor. Yüzüm kaldırımlardaki loş, sarı, hüzün dolu lambalarla aydınlanıp kararıyor. Herkesin bu ezip geçtiği kaldırım taşlarını ve bu lambaları kendime dost edindim. Sanki bir umut beni anlayabileceklermiş, dertleşebilecekmişiz gibi başımı önüme eğmiş kaldırıma öyle derin bakıyorum ki. Bilmiyorum belki de kafayı yiyordum.
Bir an ayağımın sırılsıklam olduğunu hissettim ve düşüncelerden sıyrıldım. Kafamı göğe kaldırdım ve bulutların süzülen göz yaşlarını gördüm. Saç tellerimden bulutların göz yaşları, gözlerimden korkular, kalbimden acılar damlıyordu. Birisinden hayatını çalmış bu ellerimi işte o an açtım ve yoğun kırmızı sıvının bıraktığı izin akmasını izledim. O ellerden kurtulmak istercesine göğe kaldırdım ve bunun mümkün olmadığını anlayınca haykırarak ağlamaya başladım. Kendimi o dost bildiğim soğuk, sırılsıklam daracık sokağın ortasına bıraktım. Tüm bunları taşıyacak güç bende kalmamıştı artık ama cesur da değildim hayatımı bitirecek kadar. Sanki bir daha bu kendimi bıraktığım yerden kalkamayacakmış gibi hissediyordum. Üstüme bulaşmış kan lekelerini gördükçe delirecek gibi oluyordum. Son bir güçle gömleğimin o kan bulaşmış yerlerini yırtıp fırlattım ve kendimi yeniden yere bıraktım. Bulutlar daha çok ağlamaya ve çığlık atmaya başlamıştı. Gözlerim ağır ağır kapandı.
Birinin yakamdan tutup çekmesi ve yüzüme vurulan bir yumrukla kendime geldim. Karşımdakini görünce çok kısa bir süreliğini korku ardından hemen bir nedensiz huzur hissettim. Karşımdaki bu gözü dönmüş kişinin ne söylediğini duyamıyordum kulağımda sadece uğultular vardı. Ve zor bulanık görüyordum ama bu kişiyi çok iyi tanıyordum. Yüzüme, karnıma inen yumrukları tekmeleri hissetmiyordum. Sonra bir an durduğunu karşıma dikildiğini gördüm zorlukla. Ağzımda, burnumda, yüzümde o tanıdık yoğun sıvıyı hissettim. Tam o an vücuduma bir şey saplandığını hissettim. Bu gerçekten acı vericiydi. Artık tüm bu acılardan, duygulardan, hayattan kurtuluyordum. Başımı bin bir zorlukla çevirdim ve sokak lambalarına sanki elveda demek istermiş gibi baktım. Ve başımda dikilen hareketsiz duran adama baktım. Yüzündeki ifadeyi çok iyi tanıyordum. Bu ifade benim tüm acılarıma, korkularıma ve hatta ölümüme neden olan o kısa bir süredeki ifadeydi.
Hafifçe başımdaki adama gülümsedim ve gözlerim kapandı. Bilincim kapanmaya başladı ve kendimi bıraktım.
Yorumlar
Yorum Gönder