ÖZLEM

  Özlemin ne kadar acımasız bir duygu olduğunu düşünmüşümdür hep. İki zıtlığı da içinde barındırır. Sırf birisi için özleminden hayatından vazgeçebilir veya yine sırf birisi için hayata sımsıkı tutunabilirsin. Bu duyguyu herkes içinde nasıl hissetmek istiyorsa öyle hisseder. Daha çok insanın kişiliği, karakteri ile alakalı. Hani "ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgi" diye bir söz kalıbı vardır ya. Bu duyguyu da ona benzetebiliriz. Fazla abartmazsak aslında insana umut veren, amaç veren bir duygudur. İnsanı hayata daha çok bağlar. Fakat ne yazık ki tam tersi de mümkündür. Bu genelde hayata hep olumsuz yönünden bakanlar için mümkündür. Sanki o arzuladığı şeye asla ulaşamayacak gibi düşünür bu kişiler. Ve o şey de gereğinden fazla abartılır. 
  Bu duygunun bir diğer sonuçlarından biri de kişiyi sanata bağlamasıdır. Kişi hissettiklerini haykırmak veya hafif bir melodiyle içinden ağlamak ister. Ve bunları etrafındakilerle paylaşmak ister. Bir çok büyük sanatçı bunun sonucu doğmuştur.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARTAL

TATİL

CORONA GÜNLERİ